Selçuklu Devleti

Selçuklu Devleti

Selçuklu Devleti resmen Çağrı ve Tuğrul bey tarafından kurulsa da aslında bu devleti kuran kınık boyundan Selçuk Bey'dir. Selçuk Bey taht savaşını kaybettikten sonra Horasan gelmiştir ve Büyük Selçuklu Devleti'ni kurmuştur. Selçuk Bey başlarda savaşmak istememiştir. O diğer Türk boylarıyla birleşmek istemiş, bazılarıyla birleşmiş ancak bazıları bunu kabul etmemiştir. Selçuk Bey 100 yaşında vefat ettikten sonra oğlu Aslan Bey'de gittiği bir savaştan geri dönmemiştir. Bunun üzerine Tuğrul Bey Selçuklu tahtına geçmiş ve selçuklu hükümdarı olmuştur. Ancak Çağrı Bey de ordularının baş komutanı ilan etmiştir. Ardından Tuğrul Bey dedesinin de amaçladığı gibi diğer devletlerle birleşmek istemiştir. Gaznelilere bu teklifi sunmuş ancak onlar bu teklifi kabul etmemiştir. Bu sırada Çağrı Bey'in Alparslan adında bir erkek çocuğu olmuştur. Alparslan büyüyünce. Tuğrul ve Çağrı Bey'in katıldığı ve kazandığı Dandanakan Savaşuına yarattığı küçük askeri birlikle katılmıiştır. Dandanakan Savaşı Gaznelilere karşı kazanıldıktan sonra Büyük selçuklu Devleti resmen kurulmuştur. Bu savaş kazanıldıktan sonra Alparslan ve silah arkadaşları hakiki orduya katılma hakkı kazanmıştır. Böylece Alparslan hükümdar olmak için büyük bir adım atmıştır. Aynı zamanda bu tarihlerde Samaniler de Selçuklu Devleti'nin teklifini kabul etmemiştir. Bu tarihlerde Çağrı ve Tuğrul Bey bir kurultayda birlik ve beraberliklerini ilan etmiştir. Bu karar verildikten sonra Çağrı ve Tuğrul Bey o zamanın halifesine bir mektup yazarlar. Bu mektupta Selçuklu Devleti'nin tanınmasını isterler. Halife bu isteğe olumlu cevap verince artık Selçuklu Devleti Aral Gölü'nden Anadolu'ya kadar büyük bir devlet olmuştur. Ayrıca Tuğrul Bey devletinin ilim açısından gelişmesi gerektiğini de biliyordu. Bunun için ülkesinin dört bir yanından bilim insanları getirtmiştir. Aynı zamanda Çağrı Bey birçok fakire yardım etmiştir. Ama maalesef Bizanslı askerler yurda saldırılar yapmaktan geri durmamıştır. Bu arada da Çağrı Bey vefat etmiştir. Tuğrul Bey de kısa bir süre sonra vefat etmiştir. Bu olaylardan sonra Alparslan Horasan şehrinin valisi olmuştur. Tuğrul Bey'in de çocuğu olmadığı için kendi yerine Çağrı Bey'in bir diğer oğlu olan Süleyman Şah'ın geçmesini istemiştir. Süleyman Şah'da böylece yeni Selçuklu hükümdarı olmuştur. Ancak Selçuklu Devleti'ne bağlı olan beyliklerin büyükleri ve Alparslan'ın kardeşi olan Aslan Yabgu, Alparslan'ın devletin başına geçmesini isterler. Bunun üzerine Süleyman Şah yerini Alparslan'a bırakır. Alparslan hükümdar olur olmaz Bizans İmparatorluğu'na karşı harekete geçti. Ordusunu geliştirdi ve sonunda Ani Kalesi'ne saldırıda bulundu. Saldırı olumlu sonuçlandı ve halife Alparslan'a "fetihlerin babası" lakabını takmıştır. Aynı zamanda Alparslan zamanında tüm Türk boyları tek çatı altında birleşmiştir. Alparslan hala Bizans İmparatorluğuna saldırıda bulunmak istemektedir. Sonunda saldırır ve Romen Diyojen adlı komutanı yenmeyi başarır. Ayrıca bu saldırı sonunda da Malazgirt Kalesi'ni almayı başarır. Böylece Diyarbakır ve Urfa, Selçuklu toprağı olur. Bu zamanlarda Mısır'da hiç huzur yoktur. Bunun için Alparslan oraya sorunları çözmeye gider. Ancak bu zamanda Romen Diyojen ordusunu toplayıp Malazgirt'e gitmeye başlar. Bu haberi alan Alparslan Malazgirt'e gider. Burada Romen Diyojen'i yener ve onu tutsak alır. Ancak buna tam tutsaklık denilemez. Çünkü Alparslan onun ve onun ordusunun yaralarını sarmış ve onları azad etmiştir. Bu olaylardan sonra Selçuklu Devleti genişlememiştir. Yıl 1200'lere gelince Moğollar, Selçuklu sınırlarına dayanmış ve bu toprakları işgal etmiştir. Bunun yüzünden Anadolu'da otorite boşluğu yaşanmış ve Selçuklu yıkılmıştır. Cengiz Han İmparatorluğu yıkıldıktan sonra bu topraklara İlhanlı Devleti kurulmuştur.