Kıbrıs ve Tarihi

Kıbrıs ve Tarihi
altyazı
  Kıbrıs tarihi ile çok ünlü bir adadır. Bu ada Kıbrıs kraliçesi Katerina Kornaro tarafından Venediklilere satılmadan önce bu topraklara Kıbrıs Krallığı hükmediyordu. Bu ada Venediklilere satıldıktan sonra bu adada Katolikler (Bir Hristiyanlık meshebi) çoğunluk olmuştur. 1571 yılına kadar bu adaya venedikliler hükmetmiş ancak bu yıla gelindiğinde osmanlı padişahı II.Selim (Sarı Selim) ada yerlileri Rumların yardım istemesi üzerine Lala Mustafa Paşa ve 65.000 askerini kıbrıs adasına yollamıştır. Bu arada yardım üzerine Venedikliler Rumlara kötülükler yapmış ve Ortadoks kiliselerini kapatmıştır. Ayrıca hristiyan dünyasından bolca yardım istemiştir. Osmanlılarınn limanları tutmasıyla bu yardım ulaşmamıştır. Bu arada Osmanlı donanması Baf Kapısın'dan geçmiş, Larnaka'ya demir atmıştır. Osmanlı donanması o kadar kalabalıktır ki deniz görülmemektedir. Venedikliler Osmanlı karşısında küçük kaldıkları için karşılarına çıkmaya cesaret edememişlerdir. Bunun üzerine Osmanlı yiğitleri Larnaka'dan karaya çıkmışlardır. Kısa sürede savaş pozisyonunu alan Osmanlı ordusu Lefkoşa Kalesi'ni ele geçirmiştir. Girne ve Baf ise can kaybı olmaması için teslim olmuşlardı. Yani Magosa dışında Kıbrıs Osmanlı egemenliğindeydi. Bu arada Osmanlı ordusu kışlık bir karargah kurmuştu. İlkbaharla birlikte Kıbrıs'ın fethini tamamlamak üzere hazırlıklara başlanmış, 21 Haziranda ise hücuma geçilmişti. Bir buçuk aylık direnişten sonra, nihayet 1 Ağustos'ta Magosa'da teslim olmuştu. Kıbrıs Osmanlı hakimiyetine geçmişti. Hüküm sürdükten hemen sonra adada Türk nüfusu sağlanmıştır.
  1878 yılına gelindiğinde Osmanlı artık büyük bir düşüşe geçmeye başlamıştır. Bundan faydalanmak isteyen devletler Osmanlı'ya karşı harekete geçmişti. Bunlardan biri de Rusya İmparatorluğu idi. Osman Paşa'nın meşhur Plevne savunmasına karşın Rusların ilerleyişi durdurulamamıştı. Bunun üzerine imzalanan Yeşilköy Antlaşması'yla da Osmanlı'nın itibarı iyice sallanmıştı. Yeşilköy Antlaşma'sını kendi lehine çevirmek isteyen İngilizler Sultan II Abdülhamit'e bir teklif sunmuşlardı. Bu teklifte İngiltere Akdeniz'de bir üs istiyordu. Buranın da Kıbrıs olmasını diliyorlardı. Sultan Abdülhamit her ne kadar vermek istemese de "Egemenlik hakkı mahfuz kalmak şartıyla" yazısını kendi el yazısıyla yazarak kabul etmiştir. Ancak I. Dünya Savaşı'nı bahane eden İngilizler adayı topraklarına kattıklarını ilan etmişlerdi.
  Her ne kadar yıllar geçip gitse de Kıbrıs ile ilgili emperyalist emeller hiç dinmedi. Öyle ki adadan Türkleri kovup, adayı Yunanistan'a bağlamayı amaçlayan EOKA terör örgütü kuruldu.1960 yılında ise ortaklık cumhuriyeti ilan edildi. Anayasaya göre Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Rum, yardımcısı ise Türk olacaktı. Yani cumhurbaşkanı Başpiskapos Makarios, yardımcısı da Fazıl Küçük olacaktı. 31 Aralık 1962 yılında ise Akritas planı yürürlüğe girdi. Bu planı cumhurbaşkanı Makarios da destekliyordu. Bu planla birlikte katliamlar başlamıştı. Artık her yerden şehit haberi geliyordu. Bunun üzerine Kıbrıslı Türkler, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ve Volkan Teşkilatı'nı kurdular. Böylece Türkler artık hızla silahlanmaya başladı.
  Aynı zamanda Türkiye'de karışıklık bitmiş ve İsmet İnönü başbakan olmuştu. Ayrıca İsmet İnönü Rumların anladığı dilden konuşmak için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri uçaklarını Kıbrıs'a göndermişti. Baştan beri harekatın karşıtı olan Amerika Birleşik Devletleri İsmet İnönü'yü açıkça tehdit etmişti. "Olası bir Sovyetler Birliği saldırısında ülkenizi NATO koruyamayabilir." demişti ABD. Ama yine de İsmet İnönü bildiğini okumuş 1964'te bu sefer silahlı askeri uçaklarımız Kıbrıs'a gitti.
  1965 yılında Süleyman Demirel başbakan olmuştu. Ardından başbakan olduğu ilk zamanlar ordunun ihtiyaçlarını gizlice temin etmişti. Çok zaman geçmeden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin deniz piyadeleri Pladini Plajı'na çıkarma yapmak için hazırdı.
  Ayrıca ABD yeni başbakanla daha iyi anlaşabileceklerini düşünüyordu. Ama yanılmışlardı. Türkiye yapılan bir dışişleri hatasıyla zor bir duruma düşse de Kıbrıs kararından ödün vermedi.
  Bu arada 1965'de Yunanistan'da yönetime albaylar cuntası el koymuş ve 1974'de de İsmet İnönü vefat etmiş, Rauf Denktaş (Fazıl Küçük'den sonra Türklerin lideri olmuştur.) cumhurbaşkanı yardımcısı olmuştur. Aynı zamanda Demirel hükümetinin yerine CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) ve MSP (Milli Selamet Partisi) koalisyonu gelmişti. Kıbrıs'ta da sular ısınmıştı. EOKA lideri General Grivas ölmüştü.
kıbrıs ile ilgili görsel sonucu  Grivas'ın ölümüyle ENOSİS'in çabuk gerçekleşmesini isteyen cunta ve EOKA-B ile Makarios arasında büyük bir kavga başlayacaktır.
  Çok geçmeden Kıbrıs'ta bir darbe oldu. Nikos Sampson, Makarios yönetimini devirmişti.
  Nikos Sampson'a halk arasında "Omorfo Kasabı" denirdi. Darbenin hemen ardından Türklere karşı yapılan katliamlar hız kesmeden devam etti.
  Ama artık Türkiye'nin tutumu değişmişti. Koalisyon hükümeti bütün diplomatik yolları denedikten sonra karar vermişti. Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlatacaktı.
  1974 yılında artık hava kuvvetlerinin de desteğiyle deniz piyadelerimiz Kıbrıs'a Girne tarafından çıkacaktı. İlk harekata Yunanistan dışındaki çoğu ülke olumsuz bir tepki vermemişti. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs'ta Girne'yi almak üzere olunca Amerika 1. Harekatı sonlandırmak için diplomatik yolları denemeye başladı.
  Bir süre sonra Amerika ve Türkiye anlaşmıştı ancak Girne alınmalıydı. Orada birçok Türk vardı. İlk ateşkes yayınlandıktan birkaç saat önce Türk Silahlı Kuvvetleri Girne'yi de alarak I. Kıbrıs Harekatı'nı sonlandırdı.

  II. Kıbrıs Harekatı'çok kısa sürmüştür. Harekat başladıktan birkaç gün sonra harekat başarıyla sonuçlanmıştır.
  Harekat sonuçlandıktan sonra Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Türk Federe Devleti'ni kurdular.(1974)Ancak sonradan yani 1983 yılında KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) kuruldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder